Ubisoft dediğimiz zaman aklımıza gelen bir kaç oyundan biridir, Assassin's Creed serisi. Daha önce ilk oyundan tanışmış olduğumuz Altair'le olan yolculuğumuz bu kez Brotherhood'dan sonra tekrar Ezio Auditore ile devam ediyor. 1511 yılında İstanbul'un tarih kokan sokaklarında heyecan dolu bir maceraya ne dersiniz?
İstanbul ve eski Osmanlı'dan kareler
AC Brootherhood'tan da hatırlayacağınız gibi Desmond Miles Animus ile atalarının hatıralarına giderek bu kez ile Osmanlı İmparatorluğu’nda Sultan Selim'in hüküm sürdüğü İstanbul'a kadar geliyor. Evet yanlış okumadınız bu kez oyun İstanbul'da geçiyor. Oyunun ilerleyen bölümlerinde Rodos Adaları ve Kapadokya'yı da görüyoruz, Kapalı Çarşı’dan tutunda, Topkapı Sarayı'na kadar, deyim yerindeyse Galata Kulesi üzerinden İstanbul semalarında Hezarfen Çelebi misali süzülüyoruz.

Oyunda bize yardımcı olan kişiler de yok değil. İstanbul'daki suikastçilerin başı olan Yusuf Azim bize oyun da bazı görevlerde destek oluyor. İstanbul'un sokaklarında gezerken yürüyen diğer insanlardan Türkçe seslendirmeler duymak hoş olsa da seslendirmeleri yapanların komik uslubü yüzünden bazen istemsizce gülmeniz içten bile olmuyor.
Oynanış bizi pek şaşırtmadı
Serinin diğer oyunlarına nazaran bu kez değiştirilmiş bir kaç unsur olmasına rağmen, genel tarz da değişen çok bir şey var demek sanırım biraz yalan söylemek olur.
Getirilen yeniliklerden bazıları ise Den Defence sistemi. Bir nevi stratejik sisteme dayalı bu sekansta suikastçileri yöneterek tapınakçılarla girdiğiniz savaş bölümleri.
Tek yapmanız gereken iyi bir strateji belirleyip suikastçilerinizi doğru yerlere konuşlandırmak ve tapınakçı ordusunu bertaraf etmek. Bazı zamanlar rutine bağlayan görevlerden kaçmak ve farklı bir alana yoğunlaşmanızı sağlayan Den Defence, sizi sıkılmaktan kurtarabilir olmuş diyebilirim.

Grafik ve detaylar aynı çizgide
Grafik motoru ilk oyundan beri aynı doku ve yüzey kaplamaları halen çizgisini bozmamış. Çok ufak da olsa iyileştirilmeler görsek de bunlar bize pek yeterli gelmedi.
Bu yüzden çok fazla grafik ve detaylandırma kısmına değinmeyeceğim, ikinci oyun yada devam niteliğindeki Brotherhood’daki kalite ile aynı.
Bekle bizi Konstantiniye!
Aslında Brotherhood'un aynısı diyemeyiz ancak oynanış mekaniği yine aynı sisteme dayalı. Combo'lar daha uzun, adam öldürme animasyonları biraz daha değiştirilmiş olsa da kalitesi artarak daha da iyi bir hale getirilmiş.Assassin's Creed serisinin oyun dünyasında ki önemli yeri ve oyunun İstanbul da geçiyor olması bile bu oyunu oynamak için sebep aslında. Daha önce serinin hiçbir oyununu oynamamış olsanız bile sadece İstanbul sokaklarında gezmek için, bu oyunu oynamanızı tavsiye ediyoruz.
